Türk-İş’in hesaplamalarına göre, ayda 7 bin liranın altında geliri olan bir aile yoksul sayılıyor.

Buna göre, Türkiye’nin yüzde 70’i yoksul!

Buna karşılık, her yıl memur ve emeklileri ile SGK ve BAĞ-KUR emeklilerine, gıda fiyatlarındaki artışın yarısı kadar zam yapılıyor. Böylece sabit gelirlilerin satın alma gücü bir önceki yıla oranla büyük ölçüde düşüyor.

Kamu işçilerine yapılan zamlar da, aynı akıbete uğruyor:

Yapılan zamlar, gıda fiyatlarındaki artışı bir türlü yakalayamıyor.

Özel şirketlerde asgari ücretle çalışan, çoğu sigortasız ve tabii sendikasız işçiler her yıl sadece asgari ücret zammından yararlanabiliyor. O da, artan fiyatların gerisinde kalıyor.

Şu demek oluyor bu:

Her yıl yoksul sayısı biraz daha artıyor.

Kiraların bu yıl yüzde 15,8 oranında zamlanmasına imkân sağlayan karar, bardağı taşıran son damla oldu. Emekliye, memura, kamu çalışanlarına yapılan zamlar çok çok yıllık 10 puanı geçmezken, kiraların 15,8 puan artırılmasına yol açacak karara, ev sahipleri bile karşı çıktı. Birçok ev sahibi, “yeter ki evim boş kalmasın, zam istemem” derken, kimileri de, “kiram düzenli ödensin yeter” şeklinde görüş bildiriyor.

Bu ücret-fiyat adaletsizliği giderilmeden halkın huzura kavuşması mümkün olmayacaktır.