Sosyalizm akımı diğer tüm akımlar gibi kaynağını Fransız İhtilalinden almaktadır. 1789 yılında İnsan ve Vatandaş Hakları Demeci ile ortaya çıkan siyasal eşitlik ilkesinin zamanla ekonomik eşitlik ilkesine dönüştürülmesiyle sosyalizm akımının doğuşu başlamıştır. Sosyalizm akımı zamanla bir fikirden çok, toplumda eşitliğin sağlanması için nasıl bir düzen oluşturulmalı ve denetlenmeli sorularına cevap aramaya başlamıştır. Bunun bir sonucu olarak herkesin kendine göre bir sosyalist düzen oluşturması sosyalizm akımının ortak bir fikir çerçevesinde birleşememesine yol açmıştır. Bu fikir ayrılıkları neticesinde 19. Yüzyıl boyunca bu fikirler birleşmemiştir.

Sosyalizm nedir?

Karl Marx ile birlikte sosyalizm akımı önemli derecede değişim göstermiştir. Marx kendi sosyalist düzenini işçi sınıfı esasına dayandırmıştır. Bu sistemi evrensel açıdan ele aldığı için bütün dünya işçilerinin örgütlenmesi konusuna ağırlık vermiştir.

Bu çalışmalar sonucunda I. Ve II. Enternasyonaller ortaya çıkmıştır. Sizlere kısaca Enternasyonallerden bahsetmem gerekirse; “İşçi sınıfına dayanan sosyalist ve komünist çizgide yer alan sendika ve siyasi partilerin oluşturduğu dünya işçileri arasındaki dayanışmayı sağlayan ilk büyük sosyalist örgüttür.”

Bir diğer anlamıyla sosyalizm işçilerin yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran ekonomik ve siyasi bir teori olarak adlandırılmaktadır.

Sosyalizm akımının hâkim olduğu ülkelerde demokrasi “eşitlik” ve “adalet” kavramlar ön plana çıkmıştır.