Gökhüyük köyünde içme sularının kuyulardan karşılandığı 1970’lı yıllarda yaşanan zorluklar kadar güzellikleri anlatmak istiyorum. 

O dönemin içme suyu kuyular ve sarnıçlardan karşılanırdı. Sırtlarda testilerle su taşıyan analar ve kızlar zamanın hafızasında derin izler bıraktı.

Fotoğraf karesinde, kendi satın aldığım Rus jübitel makinesinin objektifine takılan bir anı, o günleri hatırlatan bir belge. Analarımızın, kız kardeşlerimizin omuzlarına yüklenmiş testiler ile sutaşıma gerçeği, o masum yılların simgesi haline gelmiş. Ben de hatırlıyorum, zaman zaman kadınlarımızın omuzlarındaki yükü hafifletmeye çalıştığım anlarda olurdu.

Analarımızın ve kız kardeşlerimizin su taşırken bile gülümseyen yüzleriyle, omuzlarında hayatın ağırlığını taşıyan gerçek kahramanlardı. Zorlu şartlara meydan okuyarak, çocuklarına sevgiyle dolu bir yaşam sunan bu kadınların hakkı ödenmez. Onların fedakârlığı, geçmişin en değerli miraslarından biridir.

Geçmişin bu sıcak anıları, omuzda taşınan su damlalarında gizli. Analarımızın duaları ve sevgisi, zamanın akışına meydan okuyarak kalbimizde yaşamaya devam ediyor. Bu yazı, o zamanların masumiyetini hatırlamak ve analarımızın kardeşlerimizin özverili sevgisine bir saygı duruşudur.