Sabahattin Ali’nin hazin biten hayat hikâyesi

Yazdığı toplumsal gerçekçi her eserde, muhalif tavrını ortaya koydu. 1930 yılında, Aydın Ortaokulu’nda Almanca öğretmenliği yaparken tanıştı cezaeviyle... Yıkıcı propaganda yaparak öğrencilerinin kafasını karıştırdığı gerekçesiyle tutuklandı. 2 ay sonra serbest bırakıldığında Konya'ya yerleşti ve o ölümsüz eseri “Kuyucaklı Yusuf’u burada yazdı. Yeniden tutuklanarak, Sinop Cezaevi'ne kondu. Bugün hala dillerden düşmeyen “Aldırma Gönül Aldırma” isimli şiirini de burada yazdı.

Hayatı, cezaevlerinde-sürgünlerde geçti. 1948 yılında hakkında yeniden tutuklama kararı çıktığında, bu kez cezaevine girmemekte kararlıydı. Yurt dışına kaçmaya karar verdi. Tarihler, 2 Nisan 1948'i gösteriyordu. Katiliyle birlikte bir kamyonun kasasında Bulgaristan'a doğru gidiyordu, ölüme gittiğini bilmeden... Bulgaristan sınırındaki Istıranca Ormanı'na geldiklerinde, kamyondaki Ali Ertekin adlı kişi tarafından öldürüldü. Cansız bedeni günler sonra bulundu.

SABAHATTİN ALİ'NİN İLK ESERİ NEDİR?

Sabahattin Ali’nin ilk öyküsü 3 Mayıs 1924 tarihinde Yeni Yol dergisinde yer alan “Horoz Mehmet”tir. Sabahattin Ali, bu öyküsünü 17 yaşındayken “Gültekin” mahlasıyla yazmıştır. Prof. Dr. Ali Duymaz’ın araştırmaları sonucunda ortaya çıkan bu hikâye Sabahattin Ali öykücülüğünün bütün özelliklerini taşımaktadır.

SABAHATTİN ALİ MEZARI NEREDEDİR?

Sabahattin Ali'nin mezarı yoktur. Sabahattin Ali'nin bedenini bir çoban bulmuştur. Bedeni bulan çoban, 16 Haziran 1948 tarihinde durumu jandarmaya bildirmiştir. Beden Adli tıp yolunda kaybolmuştur.