Ülkemizde bunun sınırı aşılmış. Babadan oğula geçen bir süreç haline gelmiş. Aynı partinin yandaşları ayrıcalığı oluşmuş. Çifte maaşlar ve defalarca meclise seçilmeleri, ihale takipleri onları halktan koparmış. Temsil hakkımı kaybetmişler.

Hele Milletvekilleri seçilemeyip listelerde yer almadıysa telaşa kapılıp ortalığı velveleye veriyorlar.

"Yoğum" diye küsenler, birdenbire sahadan çekilenler de partilerine zarar veriyorlar!

Vekil olan en fazla iki seçim dönemi vekillik yapmalı. İnanın ki fazlası alışkanlık, bağımlılık yaratıyor. Gücü olana tapıyor, yabancılaşıyorlar. Mecliste kendilerini bir işveren patron zannediyorlar. Halk temsiliyeti boşa çıkıyor. Kendilerini adeta halkın üzerinde vazgeçilmez kudretli birer "saygın kişilik" görüyorlar. Ve buna inanıyorlar tuhaf olan da bu!

Milletin vekilliği ayrıcalığı, cazibesi, çıldırtıcı bir arzu gibi zuhur ediyor. İşin bir başka yanı seçildikleri coğrafyadan da kopuyorlar. Milletvekili iki dönemden fazla olmamalı. Vekiller kendilerini seçenler tarafından sürekli denetlenmeli. Bütün partiler için de kural haline getirilmeli.