Eskiye özlem

Eski samimiyet kalmadı. En azından televizyondaki filmlere bak. Hiçbir filmin bizimle alakası yok. Her bir film sahnesinde kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden, zengin, son derece lüks hayatlar yaşayan, maddiyat dışında herhangi bir konunun olmadığı insanların yardımlaşmayı ve paylaşmayı bilmediği herkesin hiç kimseye ihtiyaç duymadığı hayatlar yer alıyor.

Soğuk villaların içinde bu soğuk hayata alışmış insanlar gösteriliyor. Bayramlarımız gösterilmiyor dizilerimizde, sevinçlerimiz, hüzünlerimiz yok. Varlıklı olmak o kadar ön planda gösteriliyor.  

Toplumun kültür yaşantısı bozuldu. Eski samimiyet kalmadı. Eğitimcilerimiz çocukların kavga, hırs, özentilik, kin, öfke ile büyüdüklerini söylüyorlar. Psikologlar bunların tamamının çevreden, aileden gelen tepkilerin çocuğun psikolojisinde bu şekilde yansıdığını söylüyorlar. Özümüzü unutuyoruz.

Sanki yeni bir kuşak yetiştiriliyor!

Eskiden bizim çocukluğumuzda masallar anlatılırdı küçük sobalı evlerimizde,

Unuturdu tüm aile dertlerini, hayatın tadını bilirdik birlikte,

Aile olmak önemliydi bizlerde. Minderlerde otururduk ninelerimizin masallarını

Dinlerdik. Birlikte ağlar, birlikte gülerdik. Saygılı olurduk büyüklerimize.