Üretim-tüketim sapması yahut üretimin tüketimin altında kalması.

Bütçe açığı.

Dış ticaret açığı.

Bu üç sapma, fiyatları yükseltir. Halkın satın alma gücünü düşürür. Halkın satın alma gücü düşer. Yükselen enflasyon fakirlik getirir.

Fiyatları düşürmek için üretim-tüketim, bütçe ve dış ticaret açıklarındaki sapmaların ortadan kaldırılması, en azından minimize edilmesi gerekir.

İktidar, fiyat artışlarının faturasını marketlere kesip çıktı işin içinden!

Satıcıların, enflasyonun yükseldiği dönemlerde kâr marjını arttırmak için yapay fiyat yükselmelerine yöneldikleri bilinen bir şeydir. Bu, sistemin doğasında var. Bunu izlemek elbette bir önlemdir.

Ama marketleri enflasyonun sebebi olarak göstermek hedef sapmaktır!

İktidarın anlaşılmaz bir şekilde politika faizini düşürmesi, enflasyonist baskıyı ağırlaştıracaktır. Bunun nedeni, artan dolar kurunun ithalat rakamlarına negatif yansıması olacaktır.

İktidarın, halkın satın alma gücünü yükseltecek önlemler yerine, tam tersi, vergi yükünü arttırarak satın alma gücünü biraz daha aşağı çekmesi, hem krizin boyunu ve hem de iktidarın halk kitlelerini hiç düşünmediğinin kanıtıdır.

Önümüzdeki seçimde bunun oy matematiğine yansıması kaçınılmaz olacaktır.