Gün gelir derin bir sessizlik çöker bir yanına!

Şimdi dokunduğum her yürek yaralı. Yaşanmışlıkların yükünü almış beden. Yürek suskun diller suskun.

Yüze düşen her çizgi olgunlaştırırken yüreği, derin izler bırakarak geçiyor insan ömründen…

Yüreğimizden vakitsiz göç edenlerin kırgınlıkları içimizi acıtır.  

Bazen onca kalabalığın arasında sesimizi duyuramadığımız her bir cümle çığlık olup düğümlenir boğaza ve artık yerini derin bir sükûnete bırakır. Etrafımıza renk kattığını sandığımız insanları birer birer çıkartırız gönül bağımızdan. Bir bakarız yalnızlığa bürünmüş her yanımız. Derin bir sessizlikle susar diller. Etrafımızdaki sahte kalabalıkların yerine asil bir yalnızlığı seçer yürek. Payımıza koyu bir yalnızlık düşer yaşam yolculuğunda.

İnsan alıştırmalı kendini yalnızlığa. Kalabalıklar gün gelir tenhalaşır. Sesimize ses olanlar bir bir uzaklaşır. Hiç yaşanmamışa döner yaşanmışlıklar. Bir bakarsın etrafına tek başına kendinlesin. 

Sakın korkutmasın seni bu dingin yalnızlığın sesi.

Biliriz ki; her insan yalnız doğar ve yalnız ölür. Tek gelip tek gideriz onca kalabalığın içinde.