Dünya basın özgürlüğü, özgür gazetecilik!

Her vatandaş sorunlarını gazetecilere söylemeye çalışsa da ortalıkta özgür gazeteci diye kimseler yoktu. Sadece salonlarda boy atan gazeteciyim diyen insanlar ortalıkta dolaşıyordu. Bir 3 Mayıs günü daha hiçbir yerel gazetecinin haberi olmadan gelip geçiverdi.

1991 yılında 3 Mayıs, dünya basın özgürlüğü günü olarak kabul edilmişti. Ben her ne kadar ulusal basına ait kimlik kartlı gazeteci olmama rağmen 20 yıl önce İnternet haberciliğe adım atarak serbest gazeteciliği seçtim. Kimseye bağımlı kalmadan özgür gazeteciliği seçtim.

Gazetecilik araştıran, irdeleyen, sorgulayan insanların mesleğidir. Gazeteci, Bulunduğu bölgede ki veya şehirdeki haberleriyle gelecekte yazılacak kent bilincinin günlük notlarını kayda düşer; geçmişin sesi olur, geleceğinse ayak izi.

Biz çevremizde gelişen değişen olayları okuyucularımıza aktarırken haksızın, yolsuzluk yapanın, kul hakkı yiyenin, Dini siyasete alet edenin, yalancının, namussuzun, hırsızın karşında elbette haklıdan yana taraf oluruz. Pekiyi! gazetecinin partisi olur mu? Elbette olur. Ama belli etmez. Her kesimin sesi olur.

Bizlere yakışan gazetecilik mesleğini sürdürdüğümüz sürece hiçbir partinin hiçbir siyasetçinin siyasi rozetini yakamıza takmayız.

Birde sosyal medya hesaplarından cirit atanlar var. Bunlar sözde gazetecilik yaptıklarını falan zannederler. Bu davranışı sergileyenler hiçbir zaman gazeteci olamazlar. Halkın da habercisi olamazlar. Bu halkla ilişki olur. Gün gelir güçlüden yana iktidar yanlısı olurlar. Böyle davranarak bu onurlu mesleği ayaklar altına alırlar.