Dolar yükseldikçe halk sefalet çukuruna itiliyor

İktidar ülkeyi yönetemiyor. Dövizin tansiyonu kadar halkın da tansiyonu yükseldi.

Ekonomi gittikçe kötüleşiyor. Yanlış kararların neticesinde doların yükselmesi, milli paramız üzerinde ters etki yaratıyor, dolar yükseldikçe TL eriyor, sabit gelirli halkın satın alma gücü düşüyor.

TL’nin uluslararası geçerliği yok. Tüm ithalatımız dolara bağlı. Dolar yükseldikçe ithal mallarının fiyatı da yükseliyor, bu da enflasyonist baskı yaratıyor.

Erdoğan, Merkez Bankası’nın faiz kararı almasından bir gün önce ne demişti?

“Faizin yükseltilmesini isteyenlerle beraber yürümem…”

Talimat gibi açıklamaydı!

MB de “talimat gibi açıklamayı “bağımsızlık perspektifinden iyi süzerek faizi 1 puan indirdi. Oysa hemen tüm ekonomistler günlerdir “hiç değilse pas geç” diye adeta yalvarıyorlardı…

Olan oldu, faizin indirilmesi ile dolar ile avroyu ve altın çıldırdı. Dolar 12 liraya Doğruyol alıyor…

Bunun doğal sonucu, TL’nin o oranda erimesi ve halkın satın alma gücünün azalmasıdır.

Şöyle bir döneme giriyoruz:

Dolarla ithal edilen ne varsa, her şeyin fiyatı yükselecek, bazı mallar bulunmaz olacak…

Halk kitleleri biraz daha sefalet çukuruna itilecek…

Bu göz göre göre geldi, biline biline!

Altın ve dövizdeki yükselme tabii sürekli olmayacak, ithalat kısıtlaması ve elinde doları ve altını olanların bunları TL’ye çevirmesiyle zaman içinde belirli bir dengeye kavuşacak, ama o zamana kadar halkın uğrayacağı zararların telafisi de mümkün olmayacak!

Muhalefet, erken seçim istiyor…

Haklılar. İktidar yönetemez durumda. En çıkar yol budur.