Bizim doktorlarımız!

Doktorlarımız, giderlerse gitsinler, demiyoruz!

Türedi zenginlerden, mafya babalarından, uyuşturucu tacirlerinden değil, 84 milyonun sağlığını emanet ettiğimiz doktorlardan söz ediyoruz!

Hiçbir ülke, başta doktorlar olmak üzere, her alandaki teknik ve entelektüel kadrolarını kaybetmek istemez.

Çünkü onlara her zaman ihtiyaç vardır. Beyin göçü ülkeleri zayıf düşürür.

Her ülke, tam tersi, başta doktorlar olmak üzere her alandaki yetişmiş elemanlarını korumak için elinden geleni yaparlar.

Kaldı ki dışarda kabul gören doktorlar, oranın bilimsel koşullarına uyum sağlayacak yetenekte doktorlar. Yani, tabela üniversitelerinden mezun olanlar değil! Böyle uzmanların ülkeyi terk etmesi büyük kayıptır.

Bu konuda milliyetçi edebiyat da işe yaramaz.  Sonuçta doktorlar da robot değil. Onların da  yaşamlarını sürdürebilmeleri, mesleklerinde gelişebilmeleri için yeterli maddi desteğe ihtiyaçları vardır.

Sağlık Bakanlığı 65-72 yaş arasındaki emekli doktorlara yeniden çalışabilecekleri çağrısı yaptı! Demek oluyor ki Türkiye’nin doktor açığı var.

Bu koşullarda “giderlerse gitsinler” demekle olmuyor!