26 Eylül 1939. Boğazların anahtarları!

Atatürk’ün vefatından yaklaşık bir yıl kadar sonra, dünyanın yeniden bir büyük savaşın eşiğine geldiği günlerin hemen arifesinde, zamanın Türk Dışişleri Bakanı Şükrü Saraçoğlu Sovyetler Birliği’ne resmi ziyarette bulunuyor.

Stalin, o’nu kollarını açarak ve dostça karşılıyor ve gülerek “umarım gelirken boğazların anahtarlarını da yanınızda getirmişsinizdir” diye takılıyor.

Tabii her şakanın altında bir gerçek yatar felsefesiyle…

Saraçoğlu’nun bu takılmaya yanıtı hem tüm hariciyecilerimize ders verir niteliğindedir, hem de Türkiye’nin boğazlar konusundaki ilelebet tavrını net bir dille ortaya koymaktadır:

“Maalesef ekselansları, Mustafa Kemal giderken anahtarları da yanında götürdü”

Ne dediniz? İstanbul boğazlarına alternatif bir kanal mı açılacak? Manidar değil mi?

Bu kanalın açılacağı günlerde Montrö anlaşmasının öneminin kalmadığı dile getirilmişti! Bu sözü kim demişti? Hatırladınız mı?