whatsapp

Suya götürüp susuz getirmek" deyimi nereden geliyor

İZ BIRAKANLAR 26.11.2018 - 01:14, Güncelleme: 09.09.2021 - 14:46
 

Suya götürüp susuz getirmek" deyimi nereden geliyor

Herhangi bir işte akıl, deneyim ve kurnazlıkla diğer kişi veya kişileri alt etmek anlamına gelen "suya götürüp susuz getirmek" deyiminin hikâyesi. Zengin bir aşiretin obasında, genç ve yakışıklı, yoksul bir çoban varmış. Aşiret reisinin kızına âşık olmuş. Kızın da çobanda gönlü varmış ama babası onu zengin biriyle nişanlamış. Bir gün yoksul çobanla genç kızı kuytuda konuşurken görenler, aşiret reisine haber vermiş. İki âşık yakalanmış. Kızı çadırına hapsetmiş, çobana bir ceza vermek üzere obanın yaşlılarını toplamışlar. Akçakocalardan, çobana acıyan biri, şöyle bir teklifte bulunmuş: "bu çoban bize, işinin ehli olduğunu ispat etsin. Sürüsünü iki gün susuz bırakalım. Üçüncü gün sürüyü dereye götürsün ama su içmeden geri çevirsin. Bunu başarırsa, kızı ona verelim. “demiş. Bunun imkânsız odluğa inanan ötekiler ve aşiret reisi, teklifi uygun bulmuşlar. Sürüyü iki gün susuz bırakmışlar. Üçüncü gün oba halkı toplanarak çobanı izlemeye koyulmuş. Kavalını çala çala sürüyü dere kenarına kadar getiren çoban, sürünün başı olan koyuna adeta yalvarmış ve sürüyü geri döndürüp obaya getirmiş. Kızı da almış. Anladıysam Arap olayım" deyimi nereden geliyor Hiçbir şey anlamadığımız durumlar için kullandığımız "Anladıysam Arap Olayım" deyiminin hikâyesi hiç de öyle sandığınız gibi değil. "anladıysam arap olayım" bir galât-ı meşhûrdur. Aslında Türkçede "Arap olmak" diye müstakil bir deyim veya bir kullanım yoktur. Deyimin aslı "anladıysam a'râb olayımdır. yâni "Arap" başka şeydir, "a'râb" başka bir şeydir. Deyimin aslındaki kelime “arap” değil “a’râb”dır. "a’râb”, “arab” kelimesiyle aynı kökten gelir. Arapça ‘da herhangi bir kavmin bedevîlerine "a'râb" denilir. Şehir, kasaba veya köylerde yerleşik hâlde yaşayan medenî topluluklara arap dahi olsa “a’râb” denmez. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, “şehirli bir arab’a ‘yâ a’râbî!’ diye hitap edilecek olursa, hakarete uğradığını düşünür ve bu onu hiddetlendirir” dedikten sonra şunları yazıyor: “bunun aslını bilmeyenler Arap ile a’râb lafızlarının söylenişlerini ayırt edemezler de halt ederler yani karıştırırlar: a’râb diyecek yerde Arap derler.”

Herhangi bir işte akıl, deneyim ve kurnazlıkla diğer kişi veya kişileri alt etmek anlamına gelen "suya götürüp susuz getirmek" deyiminin hikâyesi.

Zengin bir aşiretin obasında, genç ve yakışıklı, yoksul bir çoban varmış. Aşiret reisinin kızına âşık olmuş. Kızın da çobanda gönlü varmış ama babası onu zengin biriyle nişanlamış.

Bir gün yoksul çobanla genç kızı kuytuda konuşurken görenler, aşiret reisine haber vermiş. İki âşık yakalanmış. Kızı çadırına hapsetmiş, çobana bir ceza vermek üzere obanın yaşlılarını toplamışlar.

Akçakocalardan, çobana acıyan biri, şöyle bir teklifte bulunmuş:
"bu çoban bize, işinin ehli olduğunu ispat etsin. Sürüsünü iki gün susuz bırakalım. Üçüncü gün sürüyü dereye götürsün ama su içmeden geri çevirsin. Bunu başarırsa, kızı ona verelim. “demiş.

Bunun imkânsız odluğa inanan ötekiler ve aşiret reisi, teklifi uygun bulmuşlar. Sürüyü iki gün susuz bırakmışlar. Üçüncü gün oba halkı toplanarak çobanı izlemeye koyulmuş.

Kavalını çala çala sürüyü dere kenarına kadar getiren çoban, sürünün başı olan koyuna adeta yalvarmış ve sürüyü geri döndürüp obaya getirmiş. Kızı da almış.

Anladıysam Arap olayım" deyimi nereden geliyor

Hiçbir şey anlamadığımız durumlar için kullandığımız "Anladıysam Arap Olayım" deyiminin hikâyesi hiç de öyle sandığınız gibi değil.

"anladıysam arap olayım" bir galât-ı meşhûrdur. Aslında Türkçede "Arap olmak" diye müstakil bir deyim veya bir kullanım yoktur. Deyimin aslı "anladıysam a'râb olayımdır. yâni "Arap" başka şeydir, "a'râb" başka bir şeydir.

Deyimin aslındaki kelime “arap” değil “a’râb”dır. "a’râb”, “arab” kelimesiyle aynı kökten gelir. Arapça ‘da herhangi bir kavmin bedevîlerine "a'râb" denilir. Şehir, kasaba veya köylerde yerleşik hâlde yaşayan medenî topluluklara arap dahi olsa “a’râb” denmez.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, “şehirli bir arab’a ‘yâ a’râbî!’ diye hitap edilecek olursa, hakarete uğradığını düşünür ve bu onu hiddetlendirir” dedikten sonra şunları yazıyor: “bunun aslını bilmeyenler Arap ile a’râb lafızlarının söylenişlerini ayırt edemezler de halt ederler yani karıştırırlar: a’râb diyecek yerde Arap derler.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.