whatsapp

Ferhat Çelikbaş, kamuoyu açıklaması yaptı

SİVİL TOPLUM 21.03.2020 - 20:27, Güncelleme: 09.09.2021 - 14:46
 

Ferhat Çelikbaş, kamuoyu açıklaması yaptı

Özçelik iş sendikası şube başkanı iken görevden alınan Ferhat Çelikbaş kamuoyuna açıklama yaptı. Çelikbaş, ‘’Çalışmakta olduğum Eti Alimünyum AŞ. de örgütlü bulunan Özçelik-İş Sendika sının Seydişehir şube başkanlığı seçimini 24 12 2017 tarihinde Delegasyonun teveccühü ile seçildim. Ancak öncesinde delege seçimi ile başlayan Genel merkez yöneticilerinin o günlerde pekte anlam veremediğim ama bugün itibariyle daha iyi Anladığım sert muhalefeti ile karşılaşmıştım. O günlerde çalışmakta olduğum Eti  Alimünyum AŞ.den Başka bir ilde ve başka bir işkolundaki işletmesine gönderilmek istendim Bunu sırf Genel merkez yöneticilerinin desteklediği listeye rağmen benimde içinde bulunduğum delege listesinin seçilmesinin hemen ardından mağruz kaldım. Haklı olarak İşyerinin bu talebini kabul etmedim ardından iş akdim fesih edildi. Sırf üyesi olduğum ve yıllarca aidat ödediğim teşkilâtımın bölgemizdeki şubesinin seçimlerine demokratik hakkımı kullanmaktan başka bir talebimizin olmadığı bir yerde böylesine büyük bir haksızlığa uğramış olmak birlikte hareket ettiğim arkadaşlarımı ve beni yıldırmadı. Ardından tüm engellemelere rağmen delege arkadaşlarımızın desteği ile şube başkanı seçildim. Bu sürece ve yaşananlara tüm Seydişehir kamuoyu şahittir. Bahsettiğim sıkıntılı sürece rağmen tüm iyi niyetimizle ve samimiyetimizle seçilmiş olan tüm arkadaşlarım üyelerimizin talep ve beklentilerini karşılamak onların bunca yıldır örgütlü bir güç olduklarını hissettirmek ve dahası örgütlü gücümüzü ekmeğimize katkı sunacak şekilde hizmet etmekti. Secimin ardından 09 01 2018 günü Genel merkez yöneticilerinin davetiyle Ankara'daki genel merkez binamıza davet edildim. Gitmeden önce teşkilat içerisinden biri tarafından telefonla arandım. Bana davetin içeriği ile ilgili kısmen bilgi verdi. Yaşanan sürtüşmeli sürecin sona erdirilmesi gerektiği sözleşme sürecine 1 yıl kala işçiler hak kaybına uğramasın gerekirse senin kendini feda etmekten kaçınmayacağını biliyorum diyerek bu minvalde hasiyetimin olduğu konusunda telkinde bulundu. Genel merkez ve işveren ile yaşanan gerginliğin sona erdirilmesi hedeflenerek teşkilatın teamülleri gereği üzerinde tarih olmayan bir istifa dilekçesi vermemi isteyeceklerini bunun benim açımdan herhangi bir olumsuzluğa sebep olmayacağını sadece en basitinden güven konusuna hizmet eden bir şey olduğunu söyledi. Sonrasında Genel merkeze gittim. Genel merkez yönetimince aynı şekilde konunun basit bir güven konusu olduğunu bu tarihsiz istifa dilekçesini imzalamamı istedi. Bende buna gerek olmadığını zaten emekçilerin oylarını almış biri güven duymanız gereken biridir dedim. Ancak ısrarla bunu imzalamamı aksi halde en başından beri seçilmene bile karşıydık seninle çakışmak istemiyorduk ancak bunu imzalarsan bu konuyu bu şekilde aşabiliriz dediler. Bende seçilmiş olduğum görevin bana verdiği sorumluluk gereği ve olumsuzluk düşünmeden imzaladım.(Kaldı ki karar beni resmi olarak tebliğ edilmeden önce istifa dilekçesinin geçersiz ve irade dışı olduğu noter ihtarı mevcuttur.) Ancak bu olay aslında tüm görev sürem boyunca başından beri seçilmene karşı olanlarla ne insani ne ahlaki nede sendikal olarak sağlıklı bir ilişki kurabilmemize hizmet eden bir şey olmadı. Bu kronik sorunu asla çözemedik. Yalnız asıl büyük problemlerimiz Genel merkez yönetimi daha ziyadede genel başkan ile ilgili ulusal medyada bile haber olmaya başladıkları süreden sonra başladı. İddia edilenler öylesine büyük öylesine ciddi öylesine cevaplanmaya muhtaçken tabanda ve teşkilatta rahatsızlık vermeye başladıktan sonra oldu. Bunlardan bazıları özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı olduğu için bahse değer görmüyorum ancak genel merkez inşaatı ile ilgili muhammen bedel 7 milyon iken 21 milyona bitilmesi ardından genel başkanının 1.8milyonluk BMW makam aracını ve 30-50 bin lira maaş konusu teşkilata ve üyelerimize zarar vermeye başlamıştı. Ulusal bir haber kanalında haber yapıldıktan sonra aracı indirimden aldığını maaşınındı 30 ila 50 bin lira arasında olduğunu kendisi itiraf etmişti. Bu haberlerin ardından Ankara'da genel merkez binasında yapılan başkanlar kurulunda konular gündeme gelmiş ancak kişilerin özel hayatı ile ilgili olanlar kınanmış ciddi ve büyük iddialar yüzeysel olarak geçiştirilmişti. Ancak günlerce devam eden iddialara 2015 yılında yapılan İSDEMIR Sözleşmesinde geriye dönük 3 yıl için alınan ve sendikanın gördüğü zarar üzerine ifadesinin yer aldığı 17 milyonun belgesi de basında haber olmuş tabandaki sıkıntılar ve güvensiz ortam ayyuka çıkmıştı. Bunun üzerine Ankara Genel Merkezde ve Mardin'de yapılan son başkanlar kurulunda teşkilatın tüm şube ve bölge başkanlarının olduğu toplantıda söz sırası bana geldiğinde aylardır süren iddiaların kurumu yıprattığını tabanda üyelerimizde güveni zedelediğini bu iddialara cevap verilmesi gerektiğini ayrıca 1.8 milyonluk BMW makam aracının doğru bir tercih olmadığını kendi ifadesiyle 30-50 bin lira maaşın Türkiye gerçekleri ile örtüşmediğini dile getirip tenkitlerimi, Üyelerimizin Sahada yaşadığı bütün problemleri aktardım ilk toplantıda hepsini çözeriz dediği bütün sorunları maalesef ikinci toplantıya kadar hiçbir şekilde sorun çözme odaklı çalışılmamıştır. Hatta bu teşkilatta eskiden görev almış insanlara maaş vermeyi ne zaman bırakacaksın, işçi verdiği aidatı haram ediyor dememe rağmen, Ben bilirim kime ne yapacağımı demiştir. Ardından bu oluşan olumsuz tablodan dolayı güven tazelemeyi düşünüp düşünmediğini yani tabana inerek olağanüstü seçim yapmayı düşünüyor musunuz? Diye sordum Ardından genel başkan istediğim arabaya binerim istediğim maaşı alırım diyerek öfkeyle çıkıp. Dahası meydan okuyarak. Sen kimsin? Sen ki 2 yıllık şube başkanı olarak bana ne yapmam gerekeni mi? Söylüyorsun dedi. İşte tamda o gün bugün olanların kendince kararını verdi... İşte en başından beri haksızlıklara olan isyanımızın emekçilerin alın terinin kimsenin babasının çiftliği gibi kullanmaması gerektiği konusundaki hassasiyetinin neticesinde o günlerde kendi irademiz dışında verdiğimiz tarihsiz istifa dilekçesinin sanki kendi talebimizle yapılmış gibi gösterilmeye çalışılmasının ardındaki gerçekler. Velev ki konu istifa dilekçesi verme mevzusu ise eğer mevcut Seydişehir şube yönetiminin ve dâhil tüm teşkilatın istifa dilekçesi tarihsiz olarak ellerinde neden sadece ben gerçek mana da esas soru sorunlar buradan bile açıkça ortadadır. 18.03.2020 saat 16:00 sularında sanki yangından mal kaçırırcasına Seydişehir şubesinin kapı kilitlerini değiştirmek içeri almama çabaları makam aracını tehdit vari Bir şekilde alma mücadelesi, hemen ertesi günü SGK tan çıkış bildirgesi öneli yapılması bir oldubittiye getirme çabası da oldukça manidardır. Son olarak tüm dünyanın ve ülkemizin için de bulunduğu zorluklara rağmen gerçi mahkemeler virüs illetinin yaşandığı mahkemelerin de duraksadığı fırsat bilinip bu zorlu günlerde böylesine bir karar almakta çok manidardır. Emekçinin iradesiyle seçilmiş bir şube başkanının yasal haklarını bile kullanmasının yolunu kesmeyi ya da zorlaştırmayı hedefleyenlerin aldıkları kararla yönetimde kaldıkları süre boyunca onlarcasına imza attıkları kara leke son icraatları... Adalet son sözünü söylemeden bitti demeden bitmez.

Özçelik iş sendikası şube başkanı iken görevden alınan Ferhat Çelikbaş kamuoyuna açıklama yaptı.

Çelikbaş, ‘’Çalışmakta olduğum Eti Alimünyum AŞ. de örgütlü bulunan Özçelik-İş Sendika sının Seydişehir şube başkanlığı seçimini 24 12 2017 tarihinde Delegasyonun teveccühü ile seçildim.

Ancak öncesinde delege seçimi ile başlayan Genel merkez yöneticilerinin o günlerde pekte anlam veremediğim ama bugün itibariyle daha iyi Anladığım sert muhalefeti ile karşılaşmıştım. O günlerde çalışmakta olduğum Eti  Alimünyum AŞ.den Başka bir ilde ve başka bir işkolundaki işletmesine gönderilmek istendim Bunu sırf Genel merkez yöneticilerinin desteklediği listeye rağmen benimde içinde bulunduğum delege listesinin seçilmesinin hemen ardından mağruz kaldım. Haklı olarak İşyerinin bu talebini kabul etmedim ardından iş akdim fesih edildi. Sırf üyesi olduğum ve yıllarca aidat ödediğim teşkilâtımın bölgemizdeki şubesinin seçimlerine demokratik hakkımı kullanmaktan başka bir talebimizin olmadığı bir yerde böylesine büyük bir haksızlığa uğramış olmak birlikte hareket ettiğim arkadaşlarımı ve beni yıldırmadı. Ardından tüm engellemelere rağmen delege arkadaşlarımızın desteği ile şube başkanı seçildim.

Bu sürece ve yaşananlara tüm Seydişehir kamuoyu şahittir.

Bahsettiğim sıkıntılı sürece rağmen tüm iyi niyetimizle ve samimiyetimizle seçilmiş olan tüm arkadaşlarım üyelerimizin talep ve beklentilerini karşılamak onların bunca yıldır örgütlü bir güç olduklarını hissettirmek ve dahası örgütlü gücümüzü ekmeğimize katkı sunacak şekilde hizmet etmekti.

Secimin ardından 09 01 2018 günü Genel merkez yöneticilerinin davetiyle Ankara'daki genel merkez binamıza davet edildim. Gitmeden önce teşkilat içerisinden biri tarafından telefonla arandım. Bana davetin içeriği ile ilgili kısmen bilgi verdi. Yaşanan sürtüşmeli sürecin sona erdirilmesi gerektiği sözleşme sürecine 1 yıl kala işçiler hak kaybına uğramasın gerekirse senin kendini feda etmekten kaçınmayacağını biliyorum diyerek bu minvalde hasiyetimin olduğu konusunda telkinde bulundu. Genel merkez ve işveren ile yaşanan gerginliğin sona erdirilmesi hedeflenerek teşkilatın teamülleri gereği üzerinde tarih olmayan bir istifa dilekçesi vermemi isteyeceklerini bunun benim açımdan herhangi bir olumsuzluğa sebep olmayacağını sadece en basitinden güven konusuna hizmet eden bir şey olduğunu söyledi.

Sonrasında Genel merkeze gittim. Genel merkez yönetimince aynı şekilde konunun basit bir güven konusu olduğunu bu tarihsiz istifa dilekçesini imzalamamı istedi. Bende buna gerek olmadığını zaten emekçilerin oylarını almış biri güven duymanız gereken biridir dedim. Ancak ısrarla bunu imzalamamı aksi halde en başından beri seçilmene bile karşıydık seninle çakışmak istemiyorduk ancak bunu imzalarsan bu konuyu bu şekilde aşabiliriz dediler. Bende seçilmiş olduğum görevin bana verdiği sorumluluk gereği ve olumsuzluk düşünmeden imzaladım.(Kaldı ki karar beni resmi olarak tebliğ edilmeden önce istifa dilekçesinin geçersiz ve irade dışı olduğu noter ihtarı mevcuttur.)

Ancak bu olay aslında tüm görev sürem boyunca başından beri seçilmene karşı olanlarla ne insani ne ahlaki nede sendikal olarak sağlıklı bir ilişki kurabilmemize hizmet eden bir şey olmadı. Bu kronik sorunu asla çözemedik.

Yalnız asıl büyük problemlerimiz Genel merkez yönetimi daha ziyadede genel başkan ile ilgili ulusal medyada bile haber olmaya başladıkları süreden sonra başladı.

İddia edilenler öylesine büyük öylesine ciddi öylesine cevaplanmaya muhtaçken tabanda ve teşkilatta rahatsızlık vermeye başladıktan sonra oldu.

Bunlardan bazıları özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı olduğu için bahse değer görmüyorum ancak genel merkez inşaatı ile ilgili muhammen bedel 7 milyon iken 21 milyona bitilmesi ardından genel başkanının 1.8milyonluk BMW makam aracını ve 30-50 bin lira maaş konusu teşkilata ve üyelerimize zarar vermeye başlamıştı. Ulusal bir haber kanalında haber yapıldıktan sonra aracı indirimden aldığını maaşınındı 30 ila 50 bin lira arasında olduğunu kendisi itiraf etmişti.

Bu haberlerin ardından Ankara'da genel merkez binasında yapılan başkanlar kurulunda konular gündeme gelmiş ancak kişilerin özel hayatı ile ilgili olanlar kınanmış ciddi ve büyük iddialar yüzeysel olarak geçiştirilmişti. Ancak günlerce devam eden iddialara 2015 yılında yapılan İSDEMIR Sözleşmesinde geriye dönük 3 yıl için alınan ve sendikanın gördüğü zarar üzerine ifadesinin yer aldığı 17 milyonun belgesi de basında haber olmuş tabandaki sıkıntılar ve güvensiz ortam ayyuka çıkmıştı.

Bunun üzerine Ankara Genel Merkezde ve Mardin'de yapılan son başkanlar kurulunda teşkilatın tüm şube ve bölge başkanlarının olduğu toplantıda söz sırası bana geldiğinde aylardır süren iddiaların kurumu yıprattığını tabanda üyelerimizde güveni zedelediğini bu iddialara cevap verilmesi gerektiğini ayrıca 1.8 milyonluk BMW makam aracının doğru bir tercih olmadığını kendi ifadesiyle 30-50 bin lira maaşın Türkiye gerçekleri ile örtüşmediğini dile getirip tenkitlerimi, Üyelerimizin Sahada yaşadığı bütün problemleri aktardım ilk toplantıda hepsini çözeriz dediği bütün sorunları maalesef ikinci toplantıya kadar hiçbir şekilde sorun çözme odaklı çalışılmamıştır. Hatta bu teşkilatta eskiden görev almış insanlara maaş vermeyi ne zaman bırakacaksın, işçi verdiği aidatı haram ediyor dememe rağmen, Ben bilirim kime ne yapacağımı demiştir. Ardından bu oluşan olumsuz tablodan dolayı güven tazelemeyi düşünüp düşünmediğini yani tabana inerek olağanüstü seçim yapmayı düşünüyor musunuz? Diye sordum

Ardından genel başkan istediğim arabaya binerim istediğim maaşı alırım diyerek öfkeyle çıkıp. Dahası meydan okuyarak. Sen kimsin? Sen ki 2 yıllık şube başkanı olarak bana ne yapmam gerekeni mi? Söylüyorsun dedi.

İşte tamda o gün bugün olanların kendince kararını verdi...

İşte en başından beri haksızlıklara olan isyanımızın emekçilerin alın terinin kimsenin babasının çiftliği gibi kullanmaması gerektiği konusundaki hassasiyetinin neticesinde o günlerde kendi irademiz dışında verdiğimiz tarihsiz istifa dilekçesinin sanki kendi talebimizle yapılmış gibi gösterilmeye çalışılmasının ardındaki gerçekler.

Velev ki konu istifa dilekçesi verme mevzusu ise eğer mevcut Seydişehir şube yönetiminin ve dâhil tüm teşkilatın istifa dilekçesi tarihsiz olarak ellerinde neden sadece ben gerçek mana da esas soru sorunlar buradan bile açıkça ortadadır.

18.03.2020 saat 16:00 sularında sanki yangından mal kaçırırcasına Seydişehir şubesinin kapı kilitlerini değiştirmek içeri almama çabaları makam aracını tehdit vari Bir şekilde alma mücadelesi, hemen ertesi günü SGK tan çıkış bildirgesi öneli yapılması bir oldubittiye getirme çabası da oldukça manidardır.

Son olarak tüm dünyanın ve ülkemizin için de bulunduğu zorluklara rağmen gerçi mahkemeler virüs illetinin yaşandığı mahkemelerin de duraksadığı fırsat bilinip bu zorlu günlerde böylesine bir karar almakta çok manidardır. Emekçinin iradesiyle seçilmiş bir şube başkanının yasal haklarını bile kullanmasının yolunu kesmeyi ya da zorlaştırmayı hedefleyenlerin aldıkları kararla yönetimde kaldıkları süre boyunca onlarcasına imza attıkları kara leke son icraatları...

Adalet son sözünü söylemeden bitti demeden bitmez.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.