whatsapp

Eski sokak kültürü de kayboldu

KÜLTÜR - SANAT 09.06.2020 - 18:41, Güncelleme: 09.09.2021 - 14:46
 

Eski sokak kültürü de kayboldu

Daha koca koca apartmanların dikilmediği, oraların hep bağ bahçe olduğu ve Seydişehir’in eski tarihi evlerinde yaşanılan dönemlerde; sokaktan yankılanan birçok ses evlere misafir olurdu. Pandemi dönemlerinde belki de Seydişehirliler, o bahçeli, süs havuzlu yeşilliklerle dolu eski evlerini özledi. Sokaklar adeta evlerle iç içe geçmiş bir şekilde, yaşam bütün renkleri ile dopdolu yaşanırdı eski günlerde! Apartman dairelerine sıkıştığımız şu günlerde, gelin eski sokaklarımıza, evlerimize bir dönüş yapalım. Öncelikle sabah erkenden başlayan işler nedeniyle güneş ile birlikte uyanılır. Evlerin sokağa bakan kapıları açılır ve akşama kadar açık bırakılırdı. Çünkü komşuluk denen ve şimdi unutulan bir kültür o zaman halen hayatta idi. Mevsimin sebze ve meyvelerini satan seyyar satıcılar üç tekerlekli seyyar arabaları ile sokak sokak dolaşır satış yaparlardı. Biber var! Domates var! Patlıcan var! Seslerini duyan hanımlar, öğle yemeği hazırlıkları için eksik malzemelerini bu seyyar satıcılardan alırlardı. Eski bebek arabalarına yükledikleri plastik eşyaları hem para hem de eski eşya karşılığı satan kadınların, “Sele var. Sepet var” sesleri evlerin bahçelerinden duyulurdu. Eskiciler, odun kesmek için sırtlarında sadece bir balta ile gezen yaşlı amcalar şehrin sokak renkleriydi. Şimdiler de bunların çoğu yok oldu. Birçok kişinin çocukların hatıralarında bir anı olarak yaşamaya devam ediyorlar.        

Daha koca koca apartmanların dikilmediği, oraların hep bağ bahçe olduğu ve Seydişehir’in eski tarihi evlerinde yaşanılan dönemlerde; sokaktan yankılanan birçok ses evlere misafir olurdu.

Pandemi dönemlerinde belki de Seydişehirliler, o bahçeli, süs havuzlu yeşilliklerle dolu eski evlerini özledi. Sokaklar adeta evlerle iç içe geçmiş bir şekilde, yaşam bütün renkleri ile dopdolu yaşanırdı eski günlerde! Apartman dairelerine sıkıştığımız şu günlerde, gelin eski sokaklarımıza, evlerimize bir dönüş yapalım.

Öncelikle sabah erkenden başlayan işler nedeniyle güneş ile birlikte uyanılır. Evlerin sokağa bakan kapıları açılır ve akşama kadar açık bırakılırdı. Çünkü komşuluk denen ve şimdi unutulan bir kültür o zaman halen hayatta idi.

Mevsimin sebze ve meyvelerini satan seyyar satıcılar üç tekerlekli seyyar arabaları ile sokak sokak dolaşır satış yaparlardı. Biber var! Domates var! Patlıcan var! Seslerini duyan hanımlar, öğle yemeği hazırlıkları için eksik malzemelerini bu seyyar satıcılardan alırlardı.

Eski bebek arabalarına yükledikleri plastik eşyaları hem para hem de eski eşya karşılığı satan kadınların, “Sele var. Sepet var” sesleri evlerin bahçelerinden duyulurdu.

Eskiciler, odun kesmek için sırtlarında sadece bir balta ile gezen yaşlı amcalar şehrin sokak renkleriydi.

Şimdiler de bunların çoğu yok oldu. Birçok kişinin çocukların hatıralarında bir anı olarak yaşamaya devam ediyorlar.        

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.