Cumhuriyet yüreklerde kutlanıyor

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 97. Yılındayız. Türkiye Cumhuriyetinin, kurtuluş savaşının ardından kurulması gibi bir özelliği vardır. Kurtuluş savaşı milli devrimdir. Cumhuriyetin ilanı demokratik devrim… Bu ikisi cumhuriyet devrimi veya milli-demokratik devrim olarak anılır. Bir tarihsel ve toplumsal dönüşüm sürecidir bu… Cumhuriyet devrimi, laisizmi beraberinde taşıdı; feodal Osmanlı’nın şeriatçı düzenini tasfiye etti. Cumhuriyet devrimine, ayrılıkçı Kürtler de karşıdır. Çünkü kurtuluş sonrası ortaya çıkan devletin adı, Türkiye diye başlar. Topraklarımız üzerinde hala gözleri olan Yunanistan, Fransa ve Ermenistan gibi ülkeler de karşıdır. Ortaasya bozkırlarından gelen Türklerin, Osmanlı’nın tüm parçalanıp yutulma aşamasında başını dikip Anadolu’da çağdaş bir devlet kurmalarına batı ülkeleri hiçbir zaman sindiremedi ayrıca. Atatürk’ün önderliğinde kurulan laik cumhuriyetin içerde ve dışarda çok istemeyeni vardır özetle… Buna karşın, tam 97 yıldır dimdik ayakta ise, bunun nedeni, tarihi ve toplumsal gelişim/değişim yasalarına uygun yapısı ile ilkeli duruşudur. Bu 29 Ekim’i de pandemi gerekçesiyle kısır törenlerle kutlayabileceğiz ancak. Hiç önemli değil. Çünkü Atatürk ve Cumhuriyet zaten her gün yüreklerde anılıyor ve kutlanıyor… Nice yıllara